Tarım ve Orman Bakanlığı Su İdaresi Genel Müdürü Afire Sever, Doğu Karadeniz’de sel baskınlarının birinci, su kalitesinin korunmasının ise ikinci öncelikleri olduğunu söyledi.
Sever, kentte bir otelde düzenlenen “Doğu Karadeniz Havzası Yönetim Kurulu Toplantısı”nda, iklim değişikliğinin etkileri olarak sadece Türkiye’de değil dünyada da bazı afetlerin yaşandığını belirtti.
Ortadoğu başta olmak üzere İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkelerde iklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda özellikle sel ve kuraklıklarda hissedilmeye başlandığını vurgulayan Sever, “1970’lerde dünya sürdürülebilirliği konuşuyordu. “İklim değişikliği anlaşması ile biyoçeşitlilik anlaşması aynı anda tüm dünyanın imzasına açıldı. Sürdürülebilir kalkınmanın devam etmesi gerektiği görülmektedir ancak iklim değişikliğinin etkilerine karşı biyoçeşitliliğin korunmasına ilişkin bazı riskler bulunmaktadır. Dolayısıyla bu risklerin afete dönüşmeden yönetilmesi gerekiyor.” dedi.
Dünyanın var olduğundan beri iklimin değiştiğinin altını çizen Sever, iklim değişikliğini görünür kılan ve hızlandıran şeyin insanların faaliyetleri olduğunu söyledi.
Sever, iklim değişikliğinin etkilerine ilişkin şunları kaydetti:
“Su İdaresi Genel Müdürlüğü olarak ‘İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkileri nelerdir?’ sorusuna cevap bulmak için 2016 yılında çalışmalarımızı tamamladık. 25 havzamız olduğunu ama özellikle 6 tanesinin olduğunu ve bunlardan biri olan Doğu Karadeniz Havzamızın taşkın önceliği riski olduğunu gördük.” Akarçay’ımız, Gediz. , Meriç havzası ve iç havzalar özellikle kuraklıkla birlikte eforla öne çıkıyor. Bu yöndeki riskleri biliyoruz. Bugün prestijimiz, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz, Konya havzamız kuraklıkla uğraşıyor, bu riski göz ardı edersek afete dönüşecek. Kuraklık en büyük felakettir.”
“25 havzada taşkın yönetim planları yaptık”
Son dönemde taşkınların meydana geldiğine dikkati çeken Sever, 25 havzada taşkın yönetim planı yaptıklarını söyledi.
Sever, iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkisine ilişkin şunları kaydetti:
“İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisini incelediğinizde Doğu Karadeniz havzamızda yağışlarda 150 milimetreye varan düşüşler olacak. Bir ekosistem, bitki örtüsü, tarım çalışmaları var ve bu yağışa ihtiyaç var. yağış birimi buradaki bitki örtüsünü ve ekosistemi etkileyecektir.”
Her bölge için farklı önlem önerdiklerini anlatan Sever, “Doğu Karadeniz bölgesinde sel baskınları birinci önceliğimiz olsa da su kalitesinin korunması ikinci önceliğimiz. ölçüm açısından olduğu kadar kalite açısından da yönetim ve atık su yönetimi çok değerli konular ve havza yönetim planlarımızda öne çıkan konular.” değerlendirmesini yaptı.
Kış aylarında kar ve yağmurun azalacağını, yıl boyunca sıcak gün sayısının artacağını belirten Sever, “Nemle birlikte ekosistemde değişiklikler olacak. Nem ile birlikte su kaynaklarımızda maalesef hidrolojik kuraklık gözlemleyeceğiz. Bu nedenle hem sellere hem de kuraklığa karşı bir grup önlem geliştirmemiz gerekiyor. Bunların başında havza bazında yönetim planlarının hazırlanması geliyor.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmelerinde “Vatan sudur.” “Herkesi su gönüllüsü olmaya davet ediyorum. Bu vatana sahip çıkmak hepimizin görevi. Sadece tedbiri değil, kaliteyi de savunmamız gerekiyor. Riskleri afete dönüşmeden yönetebilmemiz gerekiyor.” dedi.
“Alınacak kararlar bölgemiz için büyük değer taşıyor”
Vali İsmail Ustaoğlu ise iklim değişikliği nedeniyle yaşanacak sorunları değerlendirmek ve alınacak önlemleri görüşmek üzere bir araya geldiklerini söyledi.
Bölgesel bazlı önlemlerin önemine işaret eden Ustaoğlu, iklim değişikliğinin beraberinde sel ya da kuraklık getirebileceğini ifade etti.
Karadeniz’in yemyeşil ormanları ve dere yataklarıyla öne çıktığını vurgulayan Ustaoğlu, “Turistler bu zenginlikleri görmek için buraya geliyorlar. İnsanların tercih ettiği bu bölgenin sel, heyelan gibi olumsuz olaylara maruz kalmamasını istiyoruz. . Bu noktada alınacak kararlar bölgemiz için büyük değer taşımaktadır” dedi.
DSİ 22. Bölge Müdürü Cengiz Han Kılıçaslan da sorumluluk alanlarındaki çalışmalar hakkında bilgi vererek Sel Uyarı Sisteminin değerine dikkat çekti.
Toplantı, ilgili kurum temsilcilerinin sunumları ile devam etti.
